Bu aralar farkındaysanız herkesin kafalar bi güzel.Yani,en azından bende öyle.Bi dengesizlik var.Gerçi ben genel olarak dengesiz birisiyim,beni esas almayalım.İşte bu dengesizliklerin sebebi 1 ay gecikmeli gelen bahar.Bahar bu sene 1 ay gecikmeli gelince hevesimiz kursağımızda kalınca ben de havaların yeniden soğuma ihtimaline karşı bol bol saçmalıyorum,olup olmadık şeye gülüyorum .
''İşte bana sana ne oldu canım?'' diye soranlara cevap: Bahar çarptı tatlım!
Yalnızca mecaz değil ha,bahar bana baya baya çarptı.Şöyle ki,havalar bi ısındı,bi güneş açtı ama ben...Ben, BİR BUÇUK haftadır hastayım.Yani ilkbahar mevsimiyle bir buçuk haftadır ''Beni,beni...Bihter'ini!'' modunda takılıyorum.Nasıl olur da bir insan havalar ısınınca hasta olur canım?
Neyse ki bu günlerde biraz daha iyiyim.En azından dışarı çıkabilmek için enerjim kalıyo,o da bi şey.Mesela geçen hafta haraket edecek halim yoktu.Aslında bunun bu saçma griple bi alakası yok.Zaten hastasın,ne diye kınada bütün akşam göbek atıyon,di mi ama...Sonuç olarak ertesi gün çok zor hareket ettim dostlar.Çünkü her bi tarafım gribin de etkisiyle tutulmuş.Ama olsun,kınada bir göbek atmışım,bir göbek atmışım ki...
Gelelim bu postun asıl yazılış amacına...
Burdan 6.-7. sınıf küçük kardeşlerimize sesleniyorum: Sizin derdiniz ne tatlım? Anlatsanıza biraz...
Geçen gün gördüm,yaklaşık 7-8 kişilik 6.-7. sınıf ''kız öğrenci topluluğu'' yokuş aşağı iniyolar.Ama bi sorun,nasıl iniyolar? Allah'ım! Hepsi birer kuzu edasıyla çimenlerden aşağı yuvarlanma tehlikesi geçirerek (yuvarlanan da olmuş olabilir) bağrına bağrına aşağı doğru geldiler ve kendilerini zor da olsa durdurabildiler.Ve caddede birer yıldız edasıyla arabaların durmasını beklediler.Çimenleri de ezdiler bu arada,gözümden kaçmadı!Orada koskoca tabela vardı. Neyse,demem o ki...Havalar ısındı,bahar geldi.Dikkat edin çarpılmayın! Bahar çarpıyo tatlım!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder